birinin sağlığı ile oynamak Fiil
şeytanın art ayağı, çok yaramaz çocuk.
deli gibi çalışmak Fiil
çıfıt gibi, cin/canavar gibi.
to run/work/shout etc. like the devil .
aşırı şans
(a) kıyameti koparmak, ortalığı birbirine katmak, (b) şiddetle protesto etmek veya zecrî tedbirler almak.
birine canın cehenneme demek Fiil
şeytan işi
(genellikle kötü şeyler) ne ararsan var
kahrolası
altta kalanın canı çıksın
sona kalan dona kalır
başı dertte (olmak), hapı yutmak.
There'll be the devil to pay if we're caught taking these cakes:
Bu pastaları alırken yakalanırsak hapı yuttuk!
çok güç
şeytannın ta kendisi olmak Fiil
şeytanın ta kendisi olmak Fiil
iki tehlike arasında, çaresizlik içinde, (aşağı tükürsem sakalım, yukarı tükürsem bıyığım).
herkes kendi başının çare sine baksın
Sona kalan dona kalır/Herkes kendi başının çaresine baksın.
adaletten ayrılmamak, kötü adamın bile hakkını vermek.
adaletten ayrılma(mak), (hoşlanmadığı kimselerin bile) hakkını teslim et(mek).
cehennem ol
Cehennem ol! Canın cehenneme! Yıkıl karşımdan, defol!
He has gone to the devil: Şeytana uydu/sefahate vurup mahvoldu.
zor anlar yaşamak Fiil
şeytan tüyü olmak Fiil
canı çıksın
berbat etmek, bozmak.
These high winds are playing the devil with my new hairstyle.
karışıklık çıkarmak, velveleye vermek, yaygarayı basmak, kıyameti koparmak, paylamak.
Köpeği an, taşı hazırla (Kendinden bahsedilirken çıkagelen biri hakkında söylenir). Sıfat
kendisinden söz edilirken çıkagelen kişi için kullanılır
söylenen söze şiddet verir, öfke/hayret/tehevvür vb. ifade eder.
What the devil are you doing here?
Burada ne yapıyorsun/ne işin var/ne halt ediyorsun?
What the devil are you talking about: Sen ne diyorsun! (=Ne demek istiyorsun yani!)
What the devil have you been: Hangi cehennemde idin (= Nerede kaldın/niye bukadar geciktin?)
What the devil is he gone: Hangi cehenneme gitti?
What the devil are you doing: Ne halt ediyorsun!
Oh, well, what the devil: Aman, canı cehenneme!
Why the devil didn't he say so: Bunu ne diye söylemedi!
How the devil would I know: Ne bileyim birader! (Kerametim mi var?).
Where the devil is he: Hangi cehennemde (= Nerede?)
bir güçlükten kurtulmak için kolaylıkla bir bahane uydurmak Fiil
darmadağın durum
karmakarışıklık
hızlı ya da enerjik
zavallı adamcağız
çok zor/müşkül, zor mu zor.
Our new machine is wonderful, but it's the very devil to get started.